Vize İçin Gerekli Belgeler

Vize İçin Gerekli Belgeler

HAC, UMRE
  • 1- Gidiş tarihinden itibaren en az 7 ay geçerli çipli pasaport
  • 2- Nüfus cüzdanının önlü arkalı fotokopisi.
  • 3- 2 Adet Resim
  • 4- Sağlık merkezlerinden Menenjit Aşısı Kartı
  • 5- Eş ve Çocuklarıyla umreye gidecek aileler için  Nüfus Müdürlüğünden alınan “Nüfus Kayıt Örneği” nin onaylı aslı gerekmektedir.

45 yaşın altındaki bayanların ve 18 yaş altı erkek çocukların mahremleriyle umreye gidebilmeleri için :

  • 1- 45 yaşının altındaki bayanlar  yanlarında birinci dereceden akrabası olmadan Suudi Arabistan kanunlarına göre Umre’ye gidemezler. Kocası, Babası, Kayınpederi, 18 yaşın üstünde erkek kardeşi, öz amcası veya öz dayısı ile gidebilirler. Bunlar için Noterden yaptırılacak olan Muvafakatname -Taahhütname ve her fert için ayrı ayrı nüfus müdürlüğünden alınmış vukuatlı nüfus kayıt örneklerinin asılları gerekmektedir (Hanım hanıma kesinlikle mahrem olamaz),
  • 2- 18 Yaşının altında anne ve babası ile gitmeyecek olan çocuklar için yanlarında birinci dereceden erkek akrabası olmadan Suudi Arabistan kanunlarına göre kesinlikle Umre’ye gidemezler. Yanlarında birinci dereceden akrabası olsa bile vize garantisi verilmez
  • 3- 18 Yaşının altında olanlar için Noterden yaptırılacak olan Muvafakatname-Taahhütname ve her fert için ayrı ayrı nüfus müdürlüğünden alınmış vukuatlı nüfus kayıt örneklerinin asılları gerekmektedir. 45 yaşın üstünde bir anne 18 yaş altında kendi çocuğuna mahrem olamaz.
  • 4- Tüm evrakların hazır olmasına rağmen bazen teknik sebeplerden dolayı, bazen de konsolosluk tarafından kaynaklanan durumlardan dolayı vizelerde sıkıntı olabilmektedir. Umre vizeleri için belirtilen evraklar 2014 yılında konsoloslukça talep edilen evraklardır. 2014 yılında umre vizesi için evraklarda bir değişikliğe gidilirse bu konsolosluğun bize bildirimi ile birlikte sizlere de anında iletilecektir.
  • 5- 45 Yaşın üstündeki hanım veya erkek ister tek gitsin, ister eşi ile gitsin fark etmeksizin vize için sadece a-b ve c maddeler yeterlidir
  • 6- Belirtilen evrakların program tarihinden en az 15 gün önce VERDE Turizm ‘e teslim edilmelidir. (Bu konuda özel durumlarda lütfen satış sorumlunuz ile görüşünüz.)

Mahremler Hakkında Bilgiler

45 Yaşını Doldurmamış Hanımlara Mahrem Olabilecek Kişiler

 1) Eşi  2) Babası – Kayın Pederi  3) Dedesi  4) Dayısı(Öz)  5) Amcası(Öz)   6) 18 Yaşını Doldurmuş Oğlu   7) 18 Yaşını Doldurmuş Erkek Kardeşi  8) 18 Yaşını Doldurmuş Erkek Yeğeni(Öz Teyzesi İse)

 18 Yaşını Doldurmamış Çocuklara Mahrem Olabilecek Kişiler

 1) Babası    2) Dedesi     3) Dayısı(Öz)      4) Amcası(Öz)        5) 18 Yaşını Doldurmuş Erkek Kardeş

 Muvafakatname örneği : Ben Ahmet Can eşim, Ayşe Can’ın Umre amacı ile Suudi Arabistan’a ( babası / oğlu / yeğeni / amcası / dayısı / kayınbabası ) Hüseyin Ak ile gidip gelmesine muvafakat ediyorum. 

 Taahhütname örneği : Ben Ahmet Ak (annem / halam / teyzem / yeğenim / kayınvalidem / gelinim ) Hatice Kara beraberimde Umre amacı ile Suudi Arabistan’a götürüp getireceğimi ve her türlü masraflarını karşılayacağımı beyan ve taahhüt ederim.

 Not : Evraklar seyahat tarihinden 15 gün önce teslim edilmelidir

 Programlarımıza Dahil Olan Hizmetler

  • Belirtilen Hava Yolları ile ekonomik sınıfı tarifeli veya ilave sefer uçak bileti ücreti,
  • Belirtilen otellerde belirtilen gece sayısı kadar konaklama (Otellerimiz Suudi Arabistan’da belirtilen yıldızlardaki konfora sahiptir)
  • Mekke-Medine/Medine-Mekke arası lüx otobüslerle transfer,
  • Havalimanı Otel Havalimanı Grup transferleri
  • Vize İşlemleri, Umre Seyahat Sigortası, Mekke ve Medine ziyaretleri
  • Açık Büfe Sabah Kahvaltısı & Akşam Yemeği
  • Alanında tecrübeli hocalar Hizmet Turizm rehberlik hizmetleri
  • Hediye Paketi ( 5 Lt Zemzem,  Hac Umre Rehberi, Seyahat Çantası, El Çantası, Terlik Poşeti )
  • Suudi Arabistan Krallığı’nın umre yönetmeliğine göre acente ve resmi makamlara yapılması gereken ödemeler.
  • 1618 sayılı yasa gereği paket tur sigortası fiyatlarımıza dahildir,  özel sağlık sigortası isteğe bağlı olup fiyatlara dahil değildir.
  • THY ile olan uçuşlarımızda çift yön iç hat bağlantı ücreti 80 Euro, tek yön iç hat bağlantı ücreti 50 Euro olup yolcuya aittir.
  • Tek kişilik (Single) oda fiyatı normal paket bedeli üzerine + 500 € konarak hesap edilir.
  • Not: Çocuklar için odalara, uluslararası standartlar gereği ancak bir ek yatak ilavesi yapılabilir. Yani ikili oda ancak üçlü, üçlü oda ancak dörtlü olabilir. İki ve üzeri çocuğu olup yataklı konaklama isteyen ailelerimizin ayrıntılı bilgi için temsilcimiz ile görüşmeleri gerekir.

Önemli Notlar

  • Uçuşlarda kişi başı 30 Kg yük hakkı olup, fazla kilolardan firmamız sorumlu değildir.
  • Gidiş ve dönüşlerde eşyaların kaybolması durumunda ve uçakların hava veya benzeri durumlarda yapmış oldukları rötarlardan havayolu sorumlu olup, şirketimiz gerekli ilgiyi gösterecektir.
  • Otellerde oda buzdolabından kullanılan içeceklerden, yemeklerde alınan ekstra içecekler ve odanızdan yapacağınız yurt dışı telefon görüşmelerinden bu ve benzeri yapılan ekstra masraflar ücretlere dahil değildir.
  • Sağlık Hizmetleri Umre mevsiminde Suudi Arabistan’daki Devlet Hastanelerinde Umrecilere ücretsiz olarak verilmektedir. Yalnız misafirlerimizin devamlı kullandıkları ilaçlar var ise yanlarında götürmeleri gerekmektedir. Özel hastane ve poliklinik hizmetleri ücretlidir. Umrecilerimiz tarafından ödenecektir.
  • Otel konaklamalarda uçağımız gece dahi olsa otele giriş gündüz saat 15:00 olarak kabul edilir. Gece uçuş gerçekleştirilmiş olup gece veya sabah otele giriş yapılsa bile 1 önceki gece konaklamaya dahildir. Otellerden çıkışımız ise 12:00’dir.
  • Kalkıştan en az 3 saat önce havalimanında olmak gerekmektedir.
  • Otel mesafeleri Mekke’de Harem-i Şerife, Medine’de ise Mescid-i Nebevi’nin avluları baz alınarak yazılmıştır.
  • Gidiş-Dönüş Tarihleri (+-)1-2 gün değişebilir.  Ayrıca uçuş parkurunda şirketimizden kaynaklamayan sebeplerden dolayı değişiklik olabilir.
  • Şirketimizden kaynaklamayan sebeplerden dolayı aynı otel mümkün olmadığı durumlarda emsal otellerde konaklama yaptırılacaktır.
  • Not :  Yurt dışı çıkış fonu(harcı) fiyatlara dahil değildir, yolcu tarafından ödenir.
  • Mil Puan, Pas bilet vb. bilet indirimi olan yolcularımız Suudi Arabistan’da  programlarımıza katılabiliriler.  Bilet indirimi için temsilcimiz ile görüşünüz.
  • Uçuş saatleri program tarihinden üç gün önce yolcuya bildirilir.
Umre Nedir ve Nasıl Yapılır

Umre Nedir ve Nasıl Yapılır

UMRE

Umre ibadetiniz için hazırlık yapıyorsanız öncelikle bu ibadet hakkında detaylı bilgi edinmeniz; umrenin ne olduğunu, hükmünü ve nasıl yapıldığını bilmeniz yararlı olacaktır. Etstur ile Umre Turuna katılmadan önce Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı aydınlatıcı bilgiler doğrultusunda fikir sahibi olabilir, kendinizi umre ibadetine eksiksiz hazırlayabilirsiniz.Genel
Sözlükte; ziyaret etmek, uzun ömürlü olmak, evi mamur etmek, bir yerde ikamet etmek, korumak, malı çok olmak ve Allah’a kulluk etmek anlamlarındaki “a-m-r” kökünden türeyen umre; belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girip Kâbe’yi tavaf edip Safa ile Merve arasında sa’y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.

Hac ibadetinden farkı, bir zamanla sınırlı olmaması, Arafat ve Müzdelife vakfesi ile kurban kesme ve şeytan taşlama görevlerinin bulunmamasıdır. Bu bakımdan hacca, “hacc-ı ekber” (büyük hac), umreye de “hacc-ı asgar” (küçük hac) denir.

Umrenin iki farzı vardır. İhram ve tavaf. Bunlardan ihram şart, tavaf rükündür. Vacipleri ise sa’y ile traş olup ihramdan çıkmaktır.
Umrenin Hükmü
Müslümanın ömründe bir defa umre yapması Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre ise farzdır.

Hanefi bilginlerden umrenin, vitir namazı, kurban ve fıtır sadakası gibi vacip olduğu görüşünde olanlar da vardır.

Umrenin hükmü konusundaki ihtilaf; “Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın…” (Bakara, 2/196.) anlamındaki ayete getirilen farklı yorumlar ile bu konuda farklı rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Âyet-i kerime, farz olsun nafile olsun hac ve umre ibadetine başlanınca bu görevin yarım bırakılmayıp tamamlanması gerektiğini ifade ettiği gibi “Orucu akşama kadar tamamlayın” (Bakara, 2/187.) anlamındaki ayette olduğu gibi “hac görevini yerine getirin” (ekimü) anlamını da ifade eder.

İmam Şafii ve İmam Ahmed b. Hanbel, bu ayeti hac ve umre görevini yerine getirin şeklinde bir emir olarak anlamışlar, umrenin farz olduğu içtihadında bulunmuşlardır. Ayrıca şu rivayetleri de görüşlerine delil olarak almışlardır:

Hz. Aişe,
-“Ey Allah’ın Elçisi! Kadınların cihat yapması gerekli midir”? diye sormuş,
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam,
-Evet, (onlara) içinde savaş bulunmayan cihat (yani) hac ve umredir gereklidir” buyurmuştur. (İbn Mâce, Menasik, 8, II, 968. Şirbînî, II, 206-207.)
“Umre küçük hacdır”, (Muğnî, V, 14.)

Sahabeden Ebü Rezin el-Ukeyli,
– “Ey Allah’ın Elçisi! Babam ihtiyar bir insandır. Ne hac ve umre ne de yolculuk yapmaya gücü yeter. (Ne yapması gerekir)” diye sormuş,
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam da,
-“Babanın yerine sen hac ve umre görevi yap” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Menâsik, 26. II, 402. İbn Mace, Menasik, 10, II, 970.)
Umrenin farz olmadığı görüşünde olanlar ise;

“…Gücü yetenlerin haccetmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır” (Al-i İmrân, 3/ 97.) anlamındaki ayette ve İslam’ın beş temel esasını beyan eden hadis-i şerifte umrenin geçmemiş olmasını umrenin farz olmadığına delil getirmişlerdir. Şu hadisleri de görüşlerine delil olarak zikretmişlerdir:

“Hac, farz, umre nafile bir ibadettir” (İbn Mâce, Menâsik, 8, II, 968. Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Kâsânî, II, 226.Taberî, II, 2/212. Muğnî, V, 13.)

Cabir ibn Abdullah’ın bildirdiğine göre bir sahabi Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam’a
– “Ey Allah’ın Elçisi! Umre farz mıdır diye sormuş,
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam da,
– “Hayır, umre yapman senin için daha hayırlıdır” buyurmuştur. (Taberî, II, 2/212.Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Ahmed, III, 316. )
Umrenin farz olduğu içtihadında bulunanların görüşlerine delil olarak zikrettikleri hadiste geçen “umreye küçük hac” denilmesini “sevabını beyan içindir” şeklinde açıklamışlardır.

Abdullah ibn Ömer’in bildirdiğine göre Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam dört defa umre yapmış, (Tirmizî, Hac, 93. III, 275) umre yapılmasını teşvik etmiş ve;

“Umre, daha sonraki umreye kadar, ikisi arasında işlenen günahlar için kefifrettir. Allah katında makbul haccın karşılığı ise ancak cennettir” (Tirmizî, Hac, 90. III, 272.) buyurmuştur.
Umrenin Zamanı
Haccın ancak hac aylarında yapılabilmesine karşılık umre için belirlenmiş her hangi bir zaman yoktur. Arife ve bayram günleri (teşrik tekbirlerinin getirildiği 5 gün) dışında her zaman umre yapılabilir.

Arife günü sabahından bayramın 4. günü güneş batıncaya kadarki süre içinde umre yapmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bu günler hac menasikinin yapıldığı günlerdir.

Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre hac için niyetli olmayanlar; teşrik günleri dâhil yılın her gününde umre yapabilirler.
Maliki mezhebine göre hac için niyetli bulunanlar, bayramın 4. günü güneş batıncaya kadar, Şafii mezhebine göre ise veda tavafı dışında haccın bütün menasiki tamamlanmadıkça umre yapamazlar.

Umrenin Ramazan ayında yapılması daha faziletlidir. Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam,

“Ramazan ayında yapılan umre, hacca denktir” buyurmuştur. (Tirmizî, Hac, 90. III, 276.)
Umrenin Yapılışı

    • Umre yapmak isteyen kimse; gerekiyorsa koltuk altı ve kasık kıllarını giderir, saç sakal tıraşı olur, bıyıklarını düzeltir, tırnaklarını keser ve boy abdesti alır, boy abdesti alma imkânı yoksa abdest alır, vücuduna güzel koku sürünür.
    • Erkekler, atlet, kilot, çorap, elbise ve ayakkabılarını çıkarırlar. İzar ve rida adı verilen iki parça ihram örtüsüne bürünürler. Ridanın uçlarını birbirine bağlamak veya iğne ile tutturmak mekruhtur. Ayaklarına arkası ve üzeri açık terlik giyerler. Bele kemer bağlamada, sırta çanta almada ve şemsiye kullanmada bir sakınca yoktur. Kadınlar elbise ve ayakkabılarını giymeye devam ederler, başlarını açmazlar, yüzlerini de örtmezler.
    • İhramın sünneti niyeti ile iki rekât ihram namazı kılarlar. Namazın birinci rekâtında Fatiha suresinden sonra “kafirun” suresini, ikinci rekâtında ise yine Fatiha suresinden sonra “ihlâs” suresini okurlar.
    • Umre yapmak isteyen kimse afakî ise mikat sınırlarını geçmeden, Hıll bölgesinde ikamet ediyorsa bulunduğu yerde, Harem bölgesinde bulunuyorsa Hıll bölgesinde mesela Ten’im’e giderek ihrama gireİhrama, niyet etmek ve telbiye getirmek suretiyle girilir. Niyet, umre yapacağının kalben belirlenmesi demektir. Niyetin, “Allah’ım! Umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu kabul buyur” diyerek diliyle ifade edilmesi müstehaptır.
      Niyet ettikten sonra, 
      “Buyur Allah’ım buyur! Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranlık sana mahsustur. Senin ortağın yoktur” diyerek telbiye getirir. Böylece ihrama girmiş ve ihram yasakları başlamış olur.
      Mekke’ye varıncaya kadar vasıtalara binişte ve indiği yerde, kafilelerle karşılaştığında, şehirlere girdiğinde, akşam ve sabah, gece ve gündüz, vasıtada, yürürken, otururken, yatarken, ayakta iken, inişte, yokuşta, mekan değiştikçe ve farz namazların arkasından her fırsatta telbiye, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerife yüksek sesle söyleyerek yolculuğuna devam eder. Telbiyeyi her söyleyişte üç defa tekrarlamak, sonra tekbir, tehlil ve salâvat-ı şerife okumak müstehaptır. 

 

  • Mekke’ye yaklaşıp Harem bölgesine girince
  • “Allah’ım! Burası senin haremindir, emin kıldığın yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullarını dirilttiğin gün beni azabından güvende kıl, beni dostlarından ve itaatkâr olanlardan eyle” diye dua eder.
    Mekke’ye abdestli girmek sünnet, gündüz girmek müstehaptır. 
    Mekke’de otele veya eve yerleşip dinlendikten sonra mümkünse boy abdesti, mümkün değilse abdest alır, yaya veya vasıta ile Mescid-i Harem’e gider. Yolda tekbir, tehlil, telbiye ve salavat-ı şerife getirir. Tevazu ve saygı ile“Allah’ım! Rahmet kapılarını bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru” diye dua ederek Mescid-i Harem’e girer. 
    Beytullah’ı görünce üç defa tekbir ve tehlil getirir ve şu duayı okur.
  • “Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, Her türlü övgü Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah’ım! Bu senin Evindir. Onu Sen yücelttin, Sen şereflendirdin, Sen değerli yaptın. Onun yüceliğini, şerefini ve değerini artır. Ya Rabbi! Onun değerini artıran, onu şereflendiren, ona saygı gösteren kimsenin şerefini, saygınlığını, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini artır. Allah’ım! Sen selamsın ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy, ey Celal ve ikram sahibi Allah’ım! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün”Bildiği başka duaları da okuyabilir. Tavafa başlamadan önce telbiyeyi keser.
  • Hacer-i Esved hizasına gelir, yönünü ona döner, ellerini omuz hizasına kadar kaldırıp “Bismillah, Allahu Ekber” diyerek Hacer-i Esved’i selamlar, tekbir, tehlil ve tahmid getirir. Kalabalık değilse ve kimseye eziyet vermeyecekse Hacer-i Esved’i öper, kalabalık ise Hacer-i Esved’i öpmez. İstilam, sünnet, insanları itip kakmak ve eziyet vermek günahtır. Sünneti ifa etmek için günah işlenmez.
  • Umre tavafı yapmaya niyet eder. Niyetini,
  • “Allah’ım! Senin için umre tavafını yedi şavt olarak yapmak istiyorum. Onu benim için kolaylaştır ve kabul eyle” diyerek yapması müstehaptır.Tavafını, Ka’be’yi soluna alıp Hatim’in dışından dolanarak yapar. Her şavtta Rükn-i Yemani ve Hacer-i Esved’i uzaktan “Bismillah, Allahu Ekber” diyerek istilamda bulunur. Hacer-i Esved’i istilam, sünnet, Rükn-i Yemani’yi istilam ise müstehaptır. Rükn-i Yemani öpülmez, diğer köşeler istilam edilmez.Tavaf sırasında mesnun duaları veya bildiği duaları okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur’an okur.Tavafın ilk dört şavtı farz; tavaf’ı cünüp, adetli ve nifas halinde değilken ve abdestli olarak yapmak, avret yerlerini örtmek, tavafı Ka’be’yi soluna alarak yapmak, tavafa Hacer-i Esved hizasından başlamak, tavafı Hatim’in dışından dolanarak yapmak, gücü yetenin tavafı yürüyerek yapması ve şavtı yediye tamamlamak vaciptir. Bunlardan biri terk edilirse dem gerekir.Tavaf’ta ıztıba’ ve ilk üç şavtta remel yapar.Tavaf yedi şavta tamamladıktan sonra “Mültezem”de ve Hatim’de dua eder. Mümkünse Makam-ı İbrahim’in arkasında değilse uygun bir yerde iki rekat “tavaf namazı” kılar, bu namazı kılmak vaciptir. Namazdan sonra dua eder, peşinden zemzem içer ve Hacer-i Esved’i istilam eder
  • Umrenin sa’yini yapmak üzere Safa’ya gider. Yönünü Ka’be’ye döner, tekbir, tehlil, tahmid ve salât-ü selam getirir, dua eder. Sa’y yapmaya niyet eder. Niyetini,
  • “Allah’ım! Senin rızan için Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak umrenin sa’yini yapmaya niyet ediyorum” diyerek yapması müstehaptır.Sa’yini yedi şavt olarak Safa’da başlayıp Merve’de bitirir. Sa’y yaparken mesnun duaları veya bildiği duaları okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur’an okur. İki yeşil ışık arasında “hervele” yapar. Sa’yi tamamlayınca Merve’de dua eder.Umre’nin sa’yi vaciptir. Terk edilirse dem gerekir.
  • Berberde veya evde veya otelde saç tıraşı olur veya saçlarını kısaltır, böylece ihramdan çıkar ve bu şekilde umre ibadetini yapmış olur.
  • Kadınlar, remel ve hervele yapmazlar. Tekbir, tehlil ve telbiyede seslerini yükseltmezler. İhramdan çıkmak için saçlarının ucundan parmak ucu kadar kesmeleri yeterlidir. Kadınlar adetli iken tavaf yapmazlar.

Kaynak: http://www.diyanet.gov.tr/

İhram ve ihram Yasakları

İhram ve ihram Yasakları

HAC, UMRE
İhram nedir? İhrama Nasıl girilir.
Umre yapmak için ilk önce ihrama girmek gerekir. Umre için ihrama girenler “izar” ve “rida” denilen iki parça örtüye bürünürler. Ancak ihrama girmek yalnızca dünyanın süslü elbiselerini terk etmek değildir. Bir anlamda kefeni simgeleyen ihram, dünyayı ve dünyevi hisleri de terk etmek demektir. İhram örtüleri makamdan, mevkiden ve dünyadan soyunmanın simgesidir. İhramlı kişi kendisine süslü elbiseleri uzak ettiği gibi günahları ve çirkin işleri de kendisinden uzaklaştırır. Umreci, ihram örtüsüne büründüğü gibi tevazu ve takva elbisesine de bürünür.

İhram kelime anlamı olarak “haram kılmak” demektir. Bu kapsamda ihram; normal zamanlarda dinen yasaklı olmayan bazı iş ve eylemleri yasaklamaktadır. Erkekler, iç çamaşırları da dahil olmak üzere elbiselerini çıkarıp ihram örtülerine bürünürler. Ancak bayanların kendi elbiseleri ihram örtüsü olarak kabul edilir.

İhrama girmeden önce vücut temizliği yapılır ve abdest alınır. Mümkünse gusül etmek gerekir. Abdestini alan umreci, 2 rekat ihram namazı kılar ve niyet eder.


İhram Yasakları Nelerdir.

İhrama giren kimse için bazı iş ve davranışlar yasaktır. Bunlara “ihram yasakları” denir. Bu yasaklar ihrama girildiği andan, yani niyet ve telbiye anından itibaren başlar, ihramdan çıkıncaya kadar devam eder. İhramlı kimsenin “ihram yasakları” na uyması vaciptir. Yasakları ihlal edenlere, yasağın çeşidine ve ihlal biçimine göre değişen cezalar gerekir.


İhramlı için yasak olan şeyler şunlardır:

  •  – Cinsel ilişkiye girmek veya sevişmek, öpüşmek, oynaşmak…. Gibi cinsel ilişkiye götüren davranışlarda bulunmak. Şehevi duyguları tahrik edici şeyleri konuşmak.
  • – Tırnak kesmek, saç sakal tıraşı olmak, vücudun herhangi bir yerindeki kılları koparmak veya kesmek, saç sakal ve bıyıkları yağlamak, boyamak, saçlara biryantin veya jöle sürmek, kadınlar oje ve ruj kullanmak, vücuda veya ihram örtüsüne koku sürmek ve parfüm kullanmak.
  • – Elbise giymek, başı ve yüzü örtmek, eldiven, çorap, topuklu ayakkabı giymek. Kadınlar normal giysilerini çıkarmazlar. Ancak ihram süresince yüzlerini açık bulundururlar.
  • – Harem denilen bölgenin (Mekke ve çevresinin) bitkilerini kesmek, koparmak. (Harem bölgesinin bitkilerini kesmek, koparmak ihramsız olanlar için de yasaktır.)
  • – Kötü ve incitici söz söylemek, insanlarla mücadele ve münakaşa etmek, insanları kırmak, eş ile yakınlaşmak, bitkileri koparmak, av hayvanı avlamak, saç ve sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek,tırnak kesmek, koku sürünmek, elbise giymek, erkeklerde başı, kadınlarda yüzü örtmek, eldiven, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek” ihramın yasakları arasındadır.

İhramlı için şunlar yasak değildir: 

İhramlının yıkanması, kokusuz sabun kullanması, diş fırçalaması, diş çektirmesi, kırılan tırnağı ve zarar veren bir kılı koparması, kan aldırması, iğne yaptırması, yara üzerine sargı sardırması, kol saati, yüzük ve bilezik takması, kemer kullanması, omuza çanta asması, yüzü ve başı örtmeden üzerine battaniye, pike ve benzeri şeyler alması, palto ve benzeri giysileri giymeksizin omuza alması yasak değildir.

“Dikişli kemer bağlanabilir. Dikişli çanta taşınabilir ve omuza asılabilir. Saat kayışında dikiş olabilir ve yüzük takılabilir. Yara üzerine sargı sarılabilir. Kokusuz sabun kullanılabilir. İhram örtüleri çıkarılıp yıkanabilir, başka örtülerle değiştirilebilir. Başa değmeyecek şekilde şemsiye kullanılabilir, ağaç ve çadır gölgesinde durulabilir.”


UMRECİYE AİT HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER 

UMRE

A)BİLGİ: UMRECİ katılmış olduğu tur programı hakkında detay bilgi alma hakkı vardır. Bu bilgiyi ACENTE vermek zorundadır.
B)PROGRAM: UMRECİ, ACENTA tarafından düzenlenen Mekke ve Medine ziyaretlerine, özel umre programlarına katılmayabilir. ACENTA düzenlenen tur ve programı otelde ilan etmek zorundadır. EVRAK: Müşteri seyahat tarihinden en az 20 gün veya daha fazla gün önce vize işlemleri için gerekli evrakları ACENTE ye teslim etmekle yükümlüdür. Bu evrakların gecikmesi ile oluşacak vize gecikmelerinden UMRECİ sorumludur.
C)ÜCRET: UMRECİ kayıt esnasında katılmış olduğu tur ücretinin %50’sini, uçuş programından 1 hafta öncede kalan bakiyesini ACENTE’ye ödemekle yükümlüdür.
D)HASTALIK: Suudi Arabistan’da veya bağlantılı noktaların ilgili duraklarında rahatsızlanan umrecilerin tedavi masrafları umrecİlere aittir. Suudi Arabistan Kraliyete ait hastanelerin uygulaması ücretsizdir. Özel hastane tedavileri ücretlidir. umrecilerin felç yatalak durumda olmaları halinde dönüş uçağında alınacak ek koltuk masrafları umreciye aittir. ACENTE, UMRECİ’yi tedavi için hastaneye götürmek ve haklarını anlatmak ve bilgilendirmekle yükümlüdür.
E)BAGAJ/VALİZ : Uçaklı seyahatlerde havayollarının açıklamış olduğu bagaj kg. ve/veya hacim hakkı vardır. Fazla bagaj ücretleri UMRECİ’lerimize aittir, bagajların gidiş ve dönüşte UMRECİ tarafından havayolu ve yerel otobüs firmalarında, konakladığı otelinde, Valizlerin ve içindeki eşyaların her türlü kaybından, hasara uğramasından, unutulmasından UMRECİ sorumludur ACENTE sorumlu değildir. ACENTE hiçbir suretle UMRECİ’nin eşyalarından sorumlu tutulamaz. .Valizlerin ve içindeki eşyanın her türlü sorumluluğu sahiplerine aittir. Kokan, akan, yanıcı veya patlayıcı vasıfları olan veya çevresine rahatsızlık veren eşyalar taşıt araçlarına alınmazlar, taşıyıcı firma kabul etmeyebilir, bundan ACENTE sorumlu tutulamaz.
UÇUŞ: Uçuş öncesinde saatler değişebilir UMRECİ uçuş saatini en az 48 saat önce ACENTA’dan teyid etmesi gerekmektedir. UMRECİ nin kalkıştan en az 3 saat önce havalimanında hazır olması gerekmektedir. UMRECİ’nin ikametinden veya bulunduğu yerden Gidiş ve dönüşlerde Türkiye sınırlarındaki hava alanı ulaşımları UMRECİ’ye aittir. 

DÖNÜŞ: Yolcu gittikten sonra herhangi bir sebeple erken dönmek isteyen umrecilerimize (otel,uçak,vize ve diğer hizmetler için ödemeler önceden yapıldığından) herhangi bir ücret iadesi yapılmaz Yolcu gittikten sonra kendi bileti ile erken dönmek ister ise ancak buna kullanılan havayolunun uçakların müsaitlik durumuna göre olabilecektir. Bu erkenden dönüşten dolayı havayolunun talep ettiği ekstra bir fark olur ise yolcu bunu ödemeyi kabul eder. Kendi bileti buna müsait değil ise başka havayoluna ait bir dönüş bileti ile de arzu eder ise ücretini ödemek koşulu ile dönebilecektir. Bu ücretin şirketimizle hiçbir ilgisi yoktur.

ACENTE’YE AİT HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER

ACENTE’YE AİT HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER

KURUMSAL

A)VİZE: ACENTA Vize işlemlerinde Suudi Arabistan Büyükelçilik/Konsolosluk ile aracı konumundadır. Tüm evraklar tam olsa dahi Konsolosluk vize vermeyebilir. Vizeleri geç verebilir, buna bağlı seyahat gecikmeleri olabilir. Buradaki sorumluk ACENTA’ya ait değildir.
B)HAVAYOLU: ACENTE havayolu ile UMRECİ arasında aracı konumunda olup, 28/09/1955 Lahey Protokolüne tabidir. Havayolu şirketleri tarafından yapılabilecek saat değişiklikleri ve olabilecek rötarlardan ACENTE sorumlu tutulamaz. Uçuşlarımız tarifeli ve/veya ekstra uçak seferleri ile özel ve/veya ulusal havayolları ile yapılabilir.
C)OTEL: Otele giriş saat 15:00’dir özellikle gece uçuşlarında, gece veya sabah otele giriş yapılırsa o gece konaklamaya dahildir. En geç otel çıkışımız 14:00’dir. 14:00 den sonra yapılacak çıkışlarda 1 geceleme daha yapılmış sayılır. Özellikle 4-5 yıldızlı otel odaları genelde iki kişinin konaklaması için tasarlandığından, üçüncü kişi için eklenen yatak küçük ve daha az konforlu olacaktır. ACENTE kataloglarında belirtmiş olduğu Otel mesafeleri Mekke’de Harem-i Şerife, Medine’de ise Mescid-i Nebevi’nin avluları baz alınarak yazılmıştır. Bunu UMRECİ kabul ederek kaydını yaptırır.
D)TUR PROGRAMI: UMRECİ, ACENTE programlarına dahil olduktan sonra, vize kaynaklı gecikmelerden veya Suudi Arabistanca first majör sayılan otelin yıkım kararı çıkması ve veya kralın misafirlerinin rezervasyonları yapılması gibi konaklama otellerinde değişiklik durumunda ACENTE daima muadil otel katagorilerini baz alacaktır. ACENTE bu tip durumlarda UMRECİ’ye durmu bildirmekle yükümlüdür. ACENTE bu bildiriyi e-mail, SMS, fax veya telefon bildirimini yeterli kabul edilecektir. UMRECİ bu tip durumlarda arzu eder ise hiçbir masraf kesilmeden seyahatini iptal etme hakkını saklı tutar. Bu tip durumlarda ACENTE programı alt veya üst kategoriye alabilir. Bu durumlarda UMRECİ’nin tercihine göre, ACENTA üst kategori tercihinde ücret farkı talep eder, alt kategori tercihinde iade eder.
E)FESİH HAKLARI: ACENTE kendi iradesi dışında oluşan nedenlerle veya tura katılan kişilerin yeterli sayıya ulaşamamalarına bağlı olarak turları iptal etme hakkına sahiptir. Böyle bir durumda yolcuya yapılacak e-mail, SMS, fax veya telefon bildirimi yeterli kabul edilecektir. Burada müşterinin tazmin hakkı olamaz.
F)MÜCBİR SEBEPLER: ACENTE ile ulaşım firmaları arasında yapılan anlaşmalar gereği ulaşım araçlarının programlarda belirtilen saatlerde hareket yerlerinde bulunmayarak gezilerin vaktinde başlayamamaları gecikmeleri, gezilerin uygulanmaları sırasında OTOBÜS – UÇAK – VAPUR – TREN v.b lerin , gecikmeleri, arızalanmaları, kaza yapmaları şoförlerin vb. hastalanmaları, ölmeleri, vizelerinin alınamayışı, şahsi kusurları, Hava muhalefeti (sis, fırtına, kar yağışı, tipi, yıldırım düşmesi vb.)Doğal afetler (Deprem, sel, yangın, heyelan vb.)Halk hareketleri (terör, grev, lokavt, miting, yürüyüş, yol kapanması, savaş, kargaşa durumları, olağanüstü hal vb.) Sıkı yönetim, sokağa çıkma yasağı, seçimler vb.Sağlık sorunları (salgın hastalıklar, karantina vb.) gibi ACENTE kusuru bulunmayan her türlü olay ve KAZALARDAN ötürü ne şekilde olursa olsun ACENTE’i maddi ve manevi sorumluluk yüklenemez. Acente buraya ilave edilmeyen mücbir sebepler haklarını saklı tutar.

Hacılarımıza Faydalı Bilgiler

Hacılarımıza Faydalı Bilgiler

HAC
  • Hac rehber kitapçıklarımızı  mutlaka okuyunuz.
  • Transfer ve gezilerinizde aceleci olmayınız. Hoşgörü ve dayanışmayı göz ardı etmeyiniz.
  • Hizmetinizdeki rehberlere yolculuk boyunca yardımcı olunuz, dikkatle dinleyiniz.
  • Kusurlu ve hatalı insanlar göreceksiniz, onları anlayışla karşılayınız.
  • El çantalarınıza kesici alet, metal eşya koymayınız.
  • Bildirilen hareket noktasında zamanında bulunup, görevlilerimizle irtibata geçiniz
  • Bol bol zemzem içiniz.
  • Giydiğiniz elbiselerin ter emen ve sıcağı fazla geçirmeyen pamuklu ve keten cinsinden elbiseler olmasına dikkat ediniz.
  • Medine, sabah ve akşamları rüzgarlı olduğundan yelek veya hırka almanız tavsiye olunur.
  • Sık sık duş almak hem ibadetlerinizin sevabını artırır, hem daha temiz ve sağlıklı olmanızı sağlar.
  • Sizi tanıtıcı kimlik veya evrakı yanınızdan eksik etmeyiniz.
  • fazla parayla dolaşmayınız. Bu konuda Mekke ve Medine görevlilerimizden bilgi alınız.
  • Tavaf ve say esnasında kimseyi incitmeyiniz.
  • Gidişiniz önce Mekke-i Mükerreme’ye ise, ihram ve terliklerinizi havaalanında giymek üzere yanınıza alınız. Önce Medine-i Münevvere’ye gidenler ihram giymeyeceklerdir.
  • Gezilerde grupla birlikte hareket edip, zaman kayıplarını en aza indirmede görevlilere yardımcı olunuz.
  • Sıhhatinize dikkat ediniz. Bu konuda tıbbi tavsiyeler yazımız vardır okuyunuz.
  • Ağır yağlı ve kızarmış yiyecekler yemeyiniz.
  • Yanınıza fazla ağırlık almayınız. ( Uçakta kilo sınırı 20 kg. dır ). Kendinizi lüzumsuz eşyaları taşımak zorunda bırakmayınız. Size en çok lazım olabilecek şeyleri önceden belirleyiniz.
  • Dönüşte fazla eşyalarınızı kargo ile gönderebilirsiniz.
  • Otel kartınızı mutlaka yanınıza alınız.
  • Medine’de namazlarınızı Mescid-i Nebevi’de kılmaya çalışınız.
  • Mekke’de de boş vakitlerinizde Kabe’yi tavaf ve tefekkürle değerlendiriniz. Tefekkürün gündemi geçmişinizin muhasebesi ve Geleceğinizin planlanması olmalıdır. Hac günleri yoğun olacağından nafile tavaf konusunda ısrarlı olmayınız!Para olarak Dolar veya Riyal götürebilirsiniz. ( Yolculuk süresince günlük 20 $ – 40 $ arası yeterlidir. 100 $ = 373 Riyal )
  • Ülkeye döndüğünüzde Hac yapmanın olgunluğunu her halinizle ispat ediniz.
  • Hac yolcuları bulunduğu bölgenin örnek insanı olmak durumundadır. Siz de örnek olunuz.
  • Problemlerinizi mutlaka görevlilerimize ulaştırınız.
  • Hacer-ül Esved’i öpebilmek için başkalarına zarar vermeyiniz.İstilam ederek ( uzaktan selamlayarak ) görevinizi yapınız.

HAC SEYAHATİ YOLCULARIMIZA TIBBİ TAVSİYELER

  • Yanınızda götürebileceğiniz eşyalardan bazıları;
  • İhram ( erkekler için)
  • Havlu
  • Kokusuz sabun,  Kulak Pamuğu, güzel koku
  • Misvak veya Diş fırçası ve macun.
  • Terlik ( Ortopedik tavsiye olunur)
  • 4 veya 5 kat iç çamaşır.
  • İki pantolon.
  • Üç gömlek
  • İki çift çorap.
  • İki mendil.
  • Küçük bir makas.
  • Tırnak makası, ayna
  • Hırka veya yelek
  • Her zaman ihtiyaç duyduğumuz şahsi ihtiyaçlarınız.
  • Kalem, küçük bir defter, Kur’an

GENEL TAVSİYELER

  • Hac yolculuğuna hazırlanırken tansiyon, kalp, şekeri vb. rahatsızlıkları bulunan yolcularımız mutlak olarak kullandıkları ilaçlarını mutlaka yanlarına almalıdırlar.
  • Soğuk içeceklerden ve klima cihazlarını gereğinden fazla çalıştırmaktan sakınarak Hac ve umre süresinde sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmanız önemle tavsiye edilir.
  • Hac süresi içinde yolcularımızı bekleyen en büyük tehlike güneşin çarpmasıdır. Bu nedenle yolcularımızın görevlilerin bu konudaki uyarılarına titizlikle uymalı. Gündüz saat 10.00 – 16.00 arasında zorunlu olmadıkca güneşe çıkmamalıdırlar.
  • Ayrıca Hac ve umre  yolculuğu süresi içinde pişik, ishal, üst solunum yolu ve ürüner sistem enfeksiyonları sıkça görülmektedir. Bu nedenle yolcularımızın beraberinde bulundurmalarında fayda olacağı düşünülen ilaçların yer aldığı örnek reçete aşağıda sunulmuştur.
  • Ampisina 1 gr tablet
  • Bactrim fort tablet
  • Novalgin tablet, Aspirin tablet
  • Bepanthene pomad, Terramicine pomad.

LÜTFEN UNUTMAYINIZ!

  • MESCİD-İ Nebi ve Kabe-i Muazzama’da farz namazlarından sonra genellikle cenaze namazı kılındığından son sünnetlere hemen kalkmayıp, cenaze namazı kılmak daha sevaptır.
  • Son yıllarda 24 saat açık tutulan Mescid-i Nebi, yatsı namazından sonra kapatıldığı da oluyor, Kabe-i Muazzama 24 saat açıktır.
  • Mescid-i Nebi ve Kabe-i Muazzama içindeki tüm sular zemzem suyudur.
  • Nafile yaptığınız tavaflardan sonra da tavaf namazı kılmayı unutmayınız. Çünkü tavaf namazla biter.
  • Seyahatimizle ilgili duyurulan otellerde Namaz Vakitleri, Gezi Programı, Ayet ve Hadisler, Transfer Bilgileri duyuruları her gün yazılacağından bu duyuruları mutlaka okuyunuz.
Hac  ve  Umrede  Sıkça  Sorulan  Sorular

Hac ve Umrede Sıkça Sorulan Sorular

HAC, UMRE

1) Hac Nasıl Yapılır
Cevap : Haccı Temettu’: 1- Halis niyetle Sırf Allah rızası için yola çıkılarak, mikatta ihrima girilir. (Direk Mekke’ye gidiliyorsa havaalanında ihrama girilir.) 2- Kabe’ye varınca Haccın umresi yapılır, İhramdan çıkılır. 3- Terviye gününe kadar (Zilhicce Ayının 8. Günü) namaz, niyaz, tevaf, umre gibi nafile ibadetlere devam edilir. 4-Terviye günü erkenden Mekke-i Mükerreme’de (otelde) boy abdesti alınarak Hac İhramına girilir. Mina’ya mümkün olmazsa Arafat’a hareket edilir. Terviye günü Mina’da kalınarak 5 vakit namaz kılınması sünnettir. 5- Arafe günü sabahı Mina’dan Arafat’a hareket edilir. O gün güneş batıncaya kadar Arafat’da kalınır. Öğle ve ikindi namazı öğle vaktinde cem edilerek kılındıktan sonra vakfe duası yapılır. O gün akşama kadar gözyaşlarıyla dua, niyaz ilticaya devam edilir. 6-Arafe günü, güneşin batmasıyla Müzdelifeye hareket edilir. O gece Müzdelifede geçirilir. Müzdelife’ye varır varmaz Akşam ve yatsı namazları cem edilerek kılınarak, sabah namazından sonra vakfe duası yapılarak, güneş doğmadan Mina’ya hareket edilir. 7-Mina’da büyük şeytana 2 taş atılır. Oradan çadıra veya otele dönülür. 8-Kurbanın kesilmesi beklenir. (Kurban kesilmeden ihramdan çıkılmaz.) 9-Kurbanın kesildiğine dair haber gelince saç tıraşı olunarak ihramdan çıkılır. 10-Bayramın üç günü içinde Kâbe’ye gidilerek farz olan tavaf (İfaza Tavafı) yapılır. 11- Bayramın 2. ve 3. günleri Mina’ya gidilerek 3 şeytana 7’şer taş atılır. 12-Veda tavafı yapılarak memlekete dönülür.


 

2) Mîkatı çeşitli nedenlerle ihramsız geçmek zorunda kalan bir kimse ne yapar?

Cevap: Mîkatı geçmeden önce ihrama niyetlenir. Telbiye okur, böylece ihrama fiilen girmiş olur. Üzerindeki elbise ile mîkatı geçer. İlk fırsatta elbisesini çıkartarak ihramı giyer. Sivil elbise üzerinde bir gün veya bir gece kadar kaldıysa ceza olarak bir kurban keser daha az kaldıysa sadaka vermek yeterli olur.


 

3) Hac veya umre niyeti olmaksızın işi icabı S.Arabistana giden kimse Mîkatı ihramsız geçebilir mi?

Cevap: Bu kişi Mekke-i Mükerreme’ye gidiyorsa (Beytullah’a tazim kasdı ile) mikatta ihrama girer, önce umresini yapar sonra işine bakar. Aksi halde ceza olarak kurban kesmesi icap eder. Eğer Mekke-i Mükereme dışında başka bir şehre (mesela Cidde veya Medine-i Münevvere’ye) gidiyorsa ihram giymesi gerekmez. Gittiği yerde işini bitirince arzu ederse Mekke’ye geçerek umre yapabilir, ceza gerekmez. (Şafii mezhebinde hac ve umre niyeti olmaksızın iş icabı Mekke’ye giden kimse mikatı ihramsız geçebilir.


 

4) Mekke-i Mükerreme’den çıkarak başka bir şehre giden kimse Mekke-i Mükerreme’ye ihramsız dönerken ihramsız dönebilir mi?

Cevap: Hıl bölgesindeki bir şehre (mesela Cidde’ye) giden kimse Mekke-i Mükerreme’ye ihramsız dönebilir. Ama mikat sınırının dışında kalan bir yere (Mesela Taif veya Medine-i Münevvere’ye) giden, mikattan ihramsız geçemez. Aksi halde kurban cezası gerekir.


 

5) İhrama girerken iç çamaşırını unutan ya da soğuk veya sıcaktan korunmak için başını veya ayaklarını örtmek durumunda kalan kimseye ne lazım gelir

Cevap: Bunlar bir gün veya bir gece miktarı üzerinde kalırsa kurban kesmesi icap eder. Birkaç saat kalırsa sadaka yeterli olur


 

6) İhramlı kimse ihtilam olsa ne lazım gelir?

Cevap: Bir şey lazım gelmez.Gusül eder, vazifelerine devam eder.


 

7) Mekke’de kaldığımız sürece fırsat buldukça tavaf mı yapmalı yoksa umre mi yapmalıdır?

Cevap : Tavafa devam etmek daha faziletli görülmüştür. Denilmiştir ki: 7 tavaf bir umre gibidir; 3 umre bir Nafile hac gibidir. (Reddül-Muhtar C.2 sh: 502; İrşadüs-Sâri, sh: 128, 308)


 

8) Hangi zamanlarda nafile umre yapmak caiz değildir?

Cevap : Kurban Bayramının arafe günü ile Bayramın ilk dört günü içinde umre yapmak caiz değildir.


 

9) İhramı çıkarmadan 2. Umreye devam edilebilir mi?

Cevap : Hayır edilemez. İlk umrenin ihramından çıkmak ve 2. Umre için tekrar ihrama girmek gerekir.


 

10) Umre nasıl yapılır?

Cevap : Mîkat mahallinde ihrama girilir. Kabe’ye gelinerek usulüne uygun tavaf yapılır. Peşinden 2 rekat tavaf namazı kılınır, zemzem içilir. Ara vermeden Safa tepesine çıkılır ve sa’y yapılır. Tıraş olunarak ihramdan çıkılır. (Umrenin sa’yi bitince mescit kısmına gelinerek 2 rekat şükür nmazı kılınması müstehaptır.


 

11) Nafile tavaf nasıl yapılır?

Cevap : İhramsız olarak usulüne uygun şekilde tavaf yapılır, kerahat vakti değilse 2 rekat namaz kılınır, dua edilir.


 

12) İhrama nasıl girilir?

Cevap : -İhram niyetiyle abdest alnır.(Mümkünse bor abdesti almak efdaldir.) – Tırnaklar kesilir, temizlik tıraşı olunur, güzel koku sürülür. -Erkekler iki parça beyaz, temiz ve dikişsiz bir kıyafet giyerler. Hanımlar normal elbiseleriyle ihrama girerler. -Kerahat vakti değilse 2 rekat ihram namazı kılarlar. -Umreye niyet edilerek 3 defa telbiye getirilir. Böylece ihrama girilmiş olur. Niyet edip telbiye okumadan ihram da başlamaz, ihram yasakları da.


 

13) İhram yasakları nelerdir?

Cevap : İhramlı Kimse niza, kavga, münakaşa edemes. – Eşine mesafeli durmak, davetkar hareketlerden sakınmak zorundadır.Eline, diline, gözüne çok iyi sahip olmalıdır. – Mahrem yerlerinin (erkeklerde diz kapağı ile göbek altı arası) açılmamasına çok dikkat etmelidir. – Erkekler dikili bir şey giyemez. Başını ve yüzünü örtemez. Hanımlar Yüzleri hariç her tarafını örter. – Terlikler topuklar ile ayak üstündeki orta kemiği kapatmayacak şekilde olmalıdır.– İhramlı kimse vücuduna veya ihramına koku süremez. Kokulu sabun veya şampuanla ellerini yıkayamaz. – İhramın uçlarını birbirine bağlamak veya iğne ile tutturmak mekruhtur. – İhramlı her fırsatta mümkünse yüksek sesle telbiye okumalıdır.


 

14) İhramlı doğal kokulu sabun kullanabilir mi?

Cevap : Sabun ve diğer eşyanın kendi doğal kokusu zarar vermez. Çünkü ihram yasaklarının temel esprisi haz alma ve güzelleşme duygusunu önlemektir. Zira ihram kefeni temsil eder.


 

15) İhramlıya zeytinyağı veya susam yağı kullanmak mahzurlu mudur?

Cevap : Bu yağlarla yağlanmak vücudu yumuşatmak ve güzlleştirmek için olursa cezayı gerektirir. Ancak bu yağları yemek veya ağrıyan yerlerine tedavi amaçlı sürmek caizdir. (Hasan ŞAHİN S. 730-731: İrşadüsssari 208 ve devamı)


 

16) Hac kurbanından başka ayrıca kurban kesmek icap eder mi?

Cevap : Hac da Bayram namazı düştüğü gibi uzhiyye kurbanı düşer. Ancak Allame Şürrünbilali’den gelen rivayete göre, mukimden olan hacıların uzhiyye kurbanı kesmeleri icap eder. İhtilaftan kurtulmak için mukim olan hacıların maddi durumu müsaitse uzhiye kurbanı kestirmeleri ihtiyata uygun olur. Bu kurbanı memleketlerinde veya başka ülkelerde de vekaletle kestirebilirler.


 

17) İhramlı yarasına ayak yarıklarına veya pişik yerlerine pudra veya krem sürebilir mi?

Cevap : Evet sürebilir.


 

18) İhramlıya neler yasak değildir?

Cevap : Şemsiye kullanmak.(Başına değdirmeksizin.) Saat, yüzük, para kemeri ve omuz çantası takmak, macunsuz dış fırçası kullanmak, ilaç kullanmak, iğne vurunmak, yıkanmak, ihramları değiştirmek caizdir. Şayet üşürse kollarına geçirmeden omuzuna hırka palto veya battaniye alabilir.


 

19) İhramdan ne zaman ve nasıl çıkılır?

Cevap : Bütün vazifeleri tamamladıktan sonra yani sa’yin bitiminden sonra saç traşı olunarak ihramdan çıkılır. Saç traşı olmadan ihram sona ermez ve sonsuza kadar ihram yasakları devam eder.


 

20) Nasıl traş olunur?

Cevap : Erkekler saçlarının tamamından en az bir parmak ucu kadar kestitrirler. Başında saçı olmayanlar sıfır makine veya usturayı başlarında gezdirirler. – Hanımlar ise saçlarının tamamını arkaya toplayarak ucundan bir parmak ucu kadar keserler. Arkaya toplanmayacak kadar kısa saçı olan saçların tamamından bir parmak ucu kadar keser.


 

21) Vazifelerini tamamlayanlar kendilerini veya başkalarının traş edebilirler mi?

Cevap : Evet edebilirler.


 

22) Sünnet üzere tavaf nasıl yapılır?

Cevap : Önce kalbi hazırlık yapılarak tavafa niyet edilir.  Ondan sonra hacer’ul esad hizasına gelinerek elestü bezmindeki ahdimiz hatırlanarak, isti’lam edilir.  Umre tavaflarında İzdıba ( Sağ kolu açmak) Ve remel yapılır.(İzdıba sadece ilk üç şavtta yapılır)  Eller yanlara salınır acele edilmez, konuşulmaz.  Kimse itiklenmez, başkasının omuzuna el konulmaz.  Yüksek sesle dua edilmez, kimse rahatsız edilemez.  Namahremden uzak durulur. Eşi bile olsa el ele tutulmaz.  Bilinen dualar dualar okunarak huşu ile 7 şavt bitirilir ve peşinden 2 rekat tavaf namazı kılınır.  Hac ve umre tavaflarının şavtlarında tereddüde düşülürse o şavt ihtiyaten iade edilir.


 

23) Tavaf namazı nasıl ve nerede kılınır?

Cevap : Tavaf Namazı kerahat vakitlerinde ( Güneş doğarken, zeval vakti, İkindi namazından sonra Akşam namazına kadar) kılınmaz.Ancak kerahat vakti çıktıktan sonra kılınır. 1. Rekatta Kafirun süresi 2. Rekatta İhlas suresi okunur. Tavaf alanının müsait olan herhangi bir yerinde kılınır. Selamdan sonra dua edilir.


 

24) Tavaf ve sa’yde hangi dualar okunur?

Cevap : Duada asıl olan bildiğin duaları içinden geldiği gibi, hissederek okumaktır. Duaların Arapça olması da şart değildir. İlle de belli duaları yazılı metinlere bakarak okumaya çalışmak, huşu ve kalb huzurunu bozacağı için bilinen duaları okumak daha evladır. (Mebsut c. 9 sh: 4)


 

25) Ara vermeden birkaç tavaf üst üste yapılsa namazları sonunda kılınsa olur mu?

Cevap : Mekruh olur. Her tavafın namazını ara vermeden kılmalıdır. Ancak kerahat vakti olursa peşpeşe tavaf yapılır sonra namazları ayrı ayrı kılınır.


 

26) Hatim, sadaka tavaf ve umre gibi nafile ibadetlerimin sevabını kimlere ve nasıl bağışlanmalı?

Cevap : Her türlü ibadetlerin sevabını kendimize, yakınlarımıza hatta bütün Ümmet-i Muhammed’e bağışlamak daha uygun olur. Ama sevdiğimiz birisine özel olarak bağışlamak istenirse bu da caizdir.


 

27) Anneme veya eşime tavaf veya umre yapmak istiyorum. Nasıl yapmalıyım?

Cevap : Tavafa başlarken falanca kişiye sevabını bağışlamak üzere tavafa niyet ettim denir. Umrede ise ihrama girerken aynı şekilde niyet edilir. (Tavafa ve sa’ye başlarken niyetlerin tekrarlanması evladır.) Umre bittiğinde 2 rekat şükür namazı kılınarak kendisinin ve o kişinin affı için dua edilir.


 

28) Sa’y nasıl yapılır?

Cevap : Tavaf ve tavaf namazı bittikten sonra hemen kol kapatılarak tavaf namazı kılınır bolca zemzem içilir, ara vermeden safa’ya hareket edilir.  Kabe’nin görülebileceği en son noktada isti’lam edilir.  Safa tepesinde Kabe’ye dönülerek eller kaldırılır ve tekbir, tehlil ve salavat okunarak kısa bir dua yapılır.  Bilinen dualar okunarak 4 gidiş 3 geliş olmak üzere 7 şavt tamamlanır.  Aynen tavaftaki gibi koşulmaz. Ancak yeşil ışıklar altında koşar gibi hızlı yürünür.  Acele edilmez kimseye eziyet edilmez.  Nâmahremden uzak durulur.  Yüksek sesle dua ve zikir yapılmaz.  Safa ve Merve tepelerine her varıldığında, Kabe’ye dönerek Tekbir, tehlil salavat ve dua okunur.  Sa’yde abdest bozulursa bir şey lazım gelmez. Şayet abdest tazelenirse kaldığı yerden devam edilir.  Sa’den sonra mescit kısmına dönerek 2 rekat şükür namazı kımak müstehaptır.  Sa’y bitince ara vermeden tıraş olunur.  Tıraş olmakla ihramdan çıkılmış olur.


 

29) Hanımlar nelere dikkat etmelidir?

Cevap : Mahremiyet konusuna çok dikkat etmelidir. Mekke-i Mükerreme’de işlenen iyi amellerin sevabı yüzbin kat olduğu gibi günahların cezası da yüzbin kattır.  Vücut hatlarını belli etmiyecek geniş ve uzun dış kıyafetlerini mutlaka giymeli.  Başörtüsü altına ince bir tülbent veya bone takmalı, başına cafcaflı eşarp yerine büyükçe beyaz, kaymıyan örtü takmalı.  Yemekhanede, servislerde, asansörlerde namahremden sakınmalı, çok kalabalık yerlere girmemeli, namaz ve ibadetlerini hanımlara ait kısımlarda yapmalı. Aişe Sıddıka validemiz buyurur ki: Biz hanımlar kendimizi belli etmeyecek kıyafetler içinde tavafa çıkardık. Erkeklere asla karışmazdık. (Buhari Şerhi Aynî: c.9 sh: 262)  Burada günahları affettirerek tertemiz dönmek de var boğazımıza kadar günaha batmak da var.Onun için hanımlar tavaflarını tenha zamanlarda, kalabalığa girmeden dıştan yapmalı, kalabalık zamanlarda bilhassa bayrama yakın günlerde tavaf yerine namaz, zikir, istiğfar ve Kur’an okuyarak vakitlerini değerlendirmeli.(Kur’an okuyamayanlar günde 1000 ihlas suresi okuyabilirlerse çok büyük sevap kazanırlar.)


 

30) Hanımlara özel hallerinde neler yasaktır?

Cevap : Hanımlara özel hallerinde mescide girmek, namza kılmak, tavaf yapmak, Kur’an’ı eline almak ve okumak haramdır.Kalan bütün vazifeleri yaparlar. Arafat ve müzdelife vakfeleri, kurban ve tıraş gibi. Tavaf içinadet gören kadınlar temizlenmeyi beklerler. Temizlenmeden memleketlerine dönmeleri icap ederse temizlenmiş gibi gusül abdesti alarak Kabe’ye gider tavafını ve sa’yini yapar, saçını keser ve ihramdan çıkar fakat kurban cezası gerekir. Eğer bu tavaf Haccın tavafı ise sığır ve ya deve, umre tavafı ise küçükbaş hayvan kesilmesi icap eder. (İslam Fıkhı Ansk. C.4 Sh:42)


 

31) Kurban ve sadaka cezalarını nerede ve ne zaman yerine getirmek lazımdır?

Cevap : Ceza kurbanları ancak Harem dahilinde kesilir. Sadaka cezaları ise her yerde yani memleketimizde de verilebilir. Bunların belli bir süresi yoktur. Yalnız bir an evvel yerine getirmekte fayda vardır. (Not: Sadaka cezası miktarı :2917gr. Hurma bedeli olup yaklaşık 30- 50 riyal kadardır. ( Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali s. 363)


 

32) Arafat neden önemlidir?

Cevap : Arafat, dünyadaki mahşerin muhteşem bir misalidir. Herkesin kefeni andıran ihram içindeki eşit hali, bunaltıcı sıcağa, dünyanın hiçbir yerinde görülemeyecek mahşeri kalabalığa, milyonların tek Allah huzurunda boyunlarını bükerek, göz yaşlarıyla yalvarışı mahşeri andıran müthiş bir manzaradır.  Arafat, Enbiya-ü evliyanın buluştuğu, birler, üçler, yediler ve kırkların birleştiği, Hızır ile İlyas’ın el ele tutuştuğu yüce bir makamdır.  Arafat, atamız Adem ile anamız Havva’nın bağışlandığı, sevgili peygamberimizin 124 bin ashabın önünde 23 yıllık hayatın hesabını yüce Allah’a verdiği muhteşem bir yerdir.  Arafe günü, gerek zaman gerekse mekan olarak çok muazzam çok mübarek bir gündür.Günün her dakikası her saniyesi çok kıymetlidir. O günün kıymetini iyi bilmeli her saniyesini değerlendirmeli…. O gün yapılacak zikir, teşbih, istiğfar özellikle gözyaşlarıyla yapılacak dualar dünyalara bedeldir.


 

33) Müzdelife’de yapılması gereken vazifeler nelerdir?

Cevap : Arafattan arefe günü akşamı Arafat’tan Müzdelife’ye inilir. O gece orada akşşam ve yatsı namazları beraber kılındıktan sonra biraz istirahat edilir. Erkenden kalkarak teşbih namazı, zikir ve istiğfar gibi ibadetlerle meşgul olunur. Şeytana atılacak nohut büyüklüğündeki taşlar toplanır. İlk vaktinde sabah namazı kılınarak peşinden vakfe duası yapılır. Güneş doğmadan Mina’ya şeytan taşlamak üzere hareket edilir.


 

34) Şeytan nasıl taşlanır?

Cevap : Bayramın birinci günü güneş doğduktan sonra zeval vaktine kadar büyük şeytana 7 taş atılır. O gün diğerlerine atılmaz. 2. Ve 3. Günler sırasıyla önce küçük sonra orta sonra dabüyük şeytana 7’şerden 21 taş atılır. Taşları atarken: Bismillahi Allahü Ekber denir. İlk iki şeytan taşlandıktan sonra kısa bir dua yapılır.


 

35) Vedâ tavafı nasıl yapılır?

Cevap : Veda tavafı vaciptir. Mazeretsiz terkinden kurban cezası gerekir. Farz tavaftan sonra yapılan her tavaf veda tavafı yerine geçer. Veda tavafından sonra iki rekat namaz kılınır. Zemzem içilir mümkünse mültezem’e varıp gözyaşlarıyla dua edilir.  Elvedâ elvedâ Ya Beytullah, elfirak elfirak Ya Kabetullah……….. diyerek Kabe’nin görülmeyeceği yere kadar mümkünse geri eri gidilir ve çıkılır.  Veda tavafından sonra hemen Mekke’den ayrılmak şart değildir. Bir müddet daha kalınmasında icabında tekrar tavaf yapılmasında bir mahzur yoktur.


 

36)Hac kimlere farzdır?
Cevap : Akıllı, büluğa ermiş, maddi bakımdan gücü yeten her Müslümana farzdır.


 

37) Kendisine hac farz olup da, sağlığı müsait olmayan kimse ne yapar?

Cevap : Yaşlılık veya kalıcı hastalık gibi sebeplerle hacca gidemeyenler, vekil gönderirler. Böylece hem borçtan kurtulur hem de haccın sevabına nail olurlar.


 

38) Sağlığında hacca gidememiş, vekil de gönderememiş olan bir kimse ne yapmalı?
Cevap: Mirasından kendisi adına Hac ettirilmesini vasiyyet etmelidir. Aksi halde mesuliyette kalır. (İrşadüs-Sârî, s:43)


39) Haccın farziyyeti fevrî midir? Yoksa uzun vadeli midir?

Cevap : İmam-ı Yusuf ve İmam-ı Azam’dan sahih rivayete göre, haccın farziyyeti fevrîdir. Yani kendisine hac farz olunca ilk fırsatta hacca gitmesi icap eder. Ertelemesi mesuliyeti mucip olur. İmam-ı Muhammed’e göre ise, Haccın hemen yerine getirilmesi şart değildir. İleriki yıllarda yerine getirirse vebalde kalmaz. (İrşadüs-Sârî, s:17)


 

40) Babam ölmezden önce kendi adına Hac yaptırmamızı vasiyet etti. Ne yapmamız icap eder?

Cevap : Babanızın bıraktığı mirasın üçte biri, vasiyetini yerine getirmek için yetiyorsa bu vasiyetin yerine getirilmesi farzdır. Şayet böyle bir miras bırakmamışsa bu vasiyetin yerine getirilmesi mirasçıların inisiyatifine kalmıştır. Varisler isterlerse kendi paraları ile vasiyeti yerine getirirler


 

41) Babam hacca gitmeden öldü. Hac için vasiyet de etmedi. Ben onun yerine gitsem babam borçtan kurtulur mu?

Cevap : Evet kurtulur. Babanızın para borcunu ödediğiniz de borçtan kurtulduğu gibi


 

42) Mekke’de ikamet eden bir kimseye, masraflarını karşılayarak babamın veya eşimin yerine Hac ettirsem olur mu?

Cevap : Olur, ama farz olan Hac yerine geçmez. Bu ancak nafile Hac olur. Farz olan Hac için kişinin yaşadığı memleketten vekil gönderilmesi şarttır

 


 

43) Hac üzerime farz olur olmaz Hacca yazıldım. Şayet Hac kurası çıkmadan ölürsem borçlu olur muyum?

Cevap : Hayır, Hacca gitme imkanı bulamadığınızdan borçlu ölmüş olmazsınız. Ancak mirasınızdan kendi adınıza Hac ettirilmesini vasiyet etmeniz lazımdır. (İrşadüs-Sârî, s:43)


 

44) Hacca/ Umreye niyetlendim. Nasıl hazırlanmalıyım?

Cevap : Öncelikle niyetiniz sırf Allah rızası olmalı. Hak sahiplerinin hakkı ödenmeli ihtilaflı olduğu kişiler varsa helalleşmeli, küskün ve dargın olduğu kimseler varsa barışmalı, büyükler ziyaret edilmeli duaları alınmalı, eş dost aranarak vedalaşmalı, yo sadakası verilmeli, evden çıkarken iki rekat sefer namazı kılınmalı.


 

45) Kâbe’yi görünce yapılan dualar reddedilmezmiş. Nasıl dua edelim?

Cevap : Hayırlı akıbetler( dünyadan iman ve Kur’anla çıkmak) nasip etmesini, hesaba çekilmeden cennete girmeyi, evlatlarımızın hidayetini.. Her türlü kazadan beladan nefis şerrinden, şeytan mekrinden korunmamızı yüce Allah’tan niyaz etmeliyiz.


 

46) Sadaka, tavaf, Kur’an hatmi ve Yasin-i şerif gibi hediyelerimizi kendimiz mi bağışlasak yoksa hocalarımıza mı havale etsek?

Cevap : Her türlü hediye ve hatimlerin duasını okuyanın bizzat yapması daha uygun olur. Tabi ki hocalara havale edilmesi de mümkündür.


 

47) Okuduğumuz hatimler nasıl bağışlanır?

Cevap : Kısaca şöyle bağışlanır: Elhamdülillahi rabilalemin. Veselatü vesselamü alâ seyyidina Muhammedin ve ala âlihi ve ashabihi ecmain. Ya rabbi.. acizane okuduğum bu hatmi şerifin sevabını evvla iki cihan güneşi sevgili peygamberimizin mübarek ruhu saâdetine onun ehli beytinin âl ve ashabının mübarek ruhlarına, bilcümle peygamberân-ı ızam efendilerimizin ruhlarına… Silsile-i saadatımızın ruhlarına…. Kendi aciz ve günahkar ruhumun ve eşimin ruhunun makamına … Âbâ-ü ecdat ve akraba-i taallukatımızdan ahirete irtihal edenlerin ruhlarına … Bütün ehli iman ve ehli Kur ‘anın ruhlarına hediye ettim. Sen kabul ve îsal eyle Ya Rabbi…. Ayrıca dilediği duaları da ilave edebilir.


 

48) Memleketimize dönünce kazandıklarımızı korumak için nelere dikkat etmeliyiz?Cevap : Bir iş yaparken bir adım atarken burada Allah’a verdiğimiz sözü hatırlamalı, bize yakışmayacak davranışlardan sakınmalıyız.  Yalan ve riyadan özellikle Haram lokmadan çok sakınmalıyız.  Güzel Ahlakımızla, hoşgörü, tevazu ve cömertliğimiz ile herkese örnek olmalıyız.  Burada öğrendiklerimiz burada kalmamalı en büyük arzumuz İslam’a hizmet etmek olmalı, hizmetlerin olduğu yerlere gidip gelmeli, her türlü desteği esirgememeliyiz.  Elimize, gözümüze, dilimize sahip olmalı Hacc’ülHaremeyn vasfına layık olmalıyız.


 

49) Ben umreye giderken fakir bir yakınımı (mesela eşimi/ kızımı) beraber götürsem, Kabeyi gördüğü için ona hac farz olur mu?

Cevap : Hayır, bugünkü şartlarda farz olmaz. Çünkü hac zamanına kadar orada bekleme imkanı yoktur. (İrşadüs-Sârî, s:300)

RESİM GALERİSİ

VİDEO GALERİ
HAC BİLGİ MERKEZİ

HAC BİLGİ MERKEZİ

HAC, VİDEO GALERİ
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut vel fermentum dui. Pellentesque vitae porttitor ex, euismod sodales magna. Nunc sed felis sed dui pellentesque sodales porta a magna. Donec dui augue, dignissim faucibus lorem nec, fringilla molestie massa. Sed blandit dapibus bibendum. Sed interdum com
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut vel fermentum dui. Pellentesque vitae porttitor ex, euismod sodales magna. Nunc sed felis sed dui pellentesque sodales porta a magna. Donec dui augue, dignissim faucibus lorem nec, fringilla molestie massa. Sed blandit dapibus bibendum. Sed interdum com
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut vel fermentum dui. Pellentesque vitae porttitor ex, euismod sodales magna. Nunc sed felis sed dui pellentesque sodales porta a magna. Donec dui augue, dignissim faucibus lorem nec, fringilla molestie massa. Sed blandit dapibus bibendum. Sed interdum com

Mekke Ziyaret Yerleri

Mescid-i Haram Yeryüzünde ilk ibadet yeri olan Kabe-i Muazzama'nın etrafında sonradan yapılan caminin adıdır. Çeşitli tarihlerde yenilemek ve genişletmek amacıyla birçok defalar yıktırılıp yeniden yaptırılmıştır.Osmanlılar tarafından yaptırılan üç sıra halindeki kubbelerin sayısı beşyüz olup, bunların altında dörtyüz altmışiki sütun (direk) vardır. Bunlar yıktırılmayıp bütün tazeliği ve canlılığını muhafaza ederek ayakta durmaktadır. Suud yetkililerinin 1973 senesinde tamamlatmış oldukları genişletme çalışmalarıyla Mescid-i Haram, bugünkü haline getirilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) Mescid-i Aksa'da kılınan bir namaz bin namaza, Mescid-i Nebi'de kılınan bir namaz onbin namaza, Kabe'de kılınan bir namaz ise, yüz bin namaza bedeldir' buyurarak, Mescid-i Haram'ı meth etmişlerdir.
 
Kabe-i Muazzama Mekke şehrinde bulunan ve 'Beytullah- Allah'ın evi' diye adlandırılan kutsal binadır. Yeryüzünde kurulan ilk ve en önemli evdir. O'na Allah'ın evi denilmesi, şeref ve kıymetini açıklamak içindir. Yoksa yüce Allah'ın herhangi bir eve veya mekana ihtiyacı olmadığı açıktır. Mekke'de, Mescid-i Haram'ın ortasında bulunan Kabe, dört köşe, küp şeklinde, yaklaşık 12 metre boyunda, 11 metre genişliğinde ve 13 metre yüksekliğinde siyah taşlardan yapılmış bir binadır. Beytullah, dünyada en kıymetli yer, Müslümanların kıblesidir. İlk insan ve ilk Peygamber olan Adem (a.s.), bazı rivayetlere göre, meleklerin de yardımıyla Mekke'de, Beyt-i Ma'mur'un altında Kabe'nin temelini kazdı. Sonra Allah'u Teala, bu temeller üzerine Cennet yakutlarından bir Beyt indirdi. Aslı beyaz yakut olan Hacer-ül Esved de, bu Beyt'le beraber indirildi. Beytullah, Adem (a.s.) ın vefatıyla veya tufandan sonra tekrar göklere kaldırıldı. Ondan bir nişane olarak Hacer-ül Esved yeryüzünde kaldı. Allah'u Teala Hacer-ül Esved'i, tufandan önce Ebu Kubeys dağında sakladı. İbrahim (a.s.) zamanına kadar Kabe'nin yeri belirsiz oldu. Fakat insanlar, yine o bölgede dua ederler, arzularına kavuşurlardı. Allah'u Teala'nın emriyle İbrahim (a.s.) ve oğlu İsmail(a.s.) Kabe'yi Muazzama'yı eski temelleri üzerine bina ettiler. İbrahim (a.s.); 'Ey İsmail' iyi bir taş getir ki, hacılara işaret olsun' buyurdu. Ebu Kubeys dağı bu konuşmalardan haberdar edilip Allah'ın hikmetiyle konuştu. 'Cebrail (a.s.) tufanda bana bir taş emanet etti. Gel onu al' sesini İbrahim ve oğlu İsmail (a.s.) işittiler. Bunun üzerine Hacer-ül Esved'i getirip, Kabe'deki yerine yerleştirdiler. Kabe'nin ilk yapılışı, çeşitli zamanlarda tamiriyle ilgili geniş ve doğru bilgiler elde etmek isteyenler muteber kaynaklara baş vurmalıdırlar. Bizim burada detaya girmemiz mümkün değildir. Yeryüzünün en kıymetli yeri olan Kabe-i Muazzama ya bakmak sevaptır. İlk görüldüğünde yapılan dualar kabul olunur. Müslümanların günde beş vakit buraya yönelerek namaz kılmaları farzdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ' Bu Beyt, İslam'ın direğidir. Kim bu Beyt'i ziyaret etmek maksadıyla hac ve umre yapmağa çıkarsa, (bu yolda)öldüğü takdirde Allah'u Teala, onu Cennet'ine koymayı, sağ kaldığı takdirde, ganimet ve mükafatla memleketine döndürmeyi taahhüt eder' buyurmuşlardır.
 
Peygamber Efendimizin Doğduğu Ev Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) Mekke'nin doğusunda (Şuubu Beni Haşim ve Zukak'ul Mevlid caddesinin Leyl çarşısındaki Darud-Tababia) arasındaki evde doğdu. Hacca gidenler bu evi de ziyaret etmektedirler. İçerisinde Efendimizin valideleri Hz. Amine Hatun'un elleriyle salladığı ağaç beşik, olduğu gibi durmaktadır.
 
Cennet-ül Mualla Mezarlığı Mekke'deki kabristanın ismidir. Peygamber Efendimiz'in ilk ailesi Hz. Hatice validemiz ve bazı Sahabe-i Kiram bu kabristanda medfundur. Buradaki türbeler ve kabir taşları, Osmanlılar'dan sonra yıkılarak yerle bir edilmiştir. Burasını da ziyaret ederek fatihalar okunmalıdır.
 
Hira Dağı Mekke-i Mükerreme ile Mina arasında bulunan bir dağdır. Hira dağı ilk vahyin geldiği yer olup, Mekke'ye 9 km. mesafededir. Etrafı dik dağlarla çevrilidir. Çıkmak ve inmek son derece güç, sert taştan, topraksız bir dağdır. Mekke'yi bu dağdan en ince teferruatına kadar seyretmek mümkündür. İlk vahyin geldiği mağara halen durmaktadır.Arafat Mekke-i Mükerreme'nin doğusunda 25 km. uzaklıkta bulunan ovanın adıdır. Kurban bayramından bir gün önce (Zilhicce'nin 9. günü)haccın farzlarından olan VAKFE bu ovada ve 70 metre yükseklikte olan, 'Rahmet dağı' manasına gelen (Cebel-i Rahme) civarında yapılır.Arafat ovasının en yüksek tepesi olan CEBEL-İ RAHME'de Hz.Adem ile Hz. Havva validemiz, Cennet'ten sonraki uzun ayrılığın akabinde bu tepede buluşmuş, affı için bu tepenin üzerinde Allah'a yalvararak duaları kabul edilmiştir. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Veda Hutbesini, koyu yeşil taş yığınlarının meydana gelen bu Cebel-i Rahme tepesinde irad etmiştir.
 
Sevr Dağı Kabe'nin güney cietinde bulunan, Peygamber Efendimizle Hz. Ebu Bekr'in Mekke'den Medine'ye hicretleri esnasında gizlendikleri mağaranın bulunduğu dağdır.Mekke'ye 5 km. uzaklıkta olan bu dağın tepesinde, girilmesi gayet dar bir mağara vardır. Peygamberimizle, Hz. Ebu Bekr bu yerde üç gün ikamet etmişlerdir.
 
Arafat Arafat Mekke-i Mükerreme'nin doğusunda 25 km. uzaklıkta bulunan ovanın adıdır. Kurban bayramından bir gün önce (Zilhicce'nin 9. günü)haccın farzlarından olan VAKFE bu ovada ve 70 metre yükseklikteolan, 'Rahmet dağı' manasına gelen (Cebel-i Rahme) civarında yapılır.Arafat ovasının en yüksek tepesi olan CEBEL-İ RAHME'de Hz.Adem ile Hz. Havva validemiz, Cennet'ten sonraki uzun ayrılığın akabinde bu tepede buluşmuş, affı için bu tepenin üzerinde Allah'a yalvararak duaları kabul edilmiştir. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Veda Hutbesini, koyu yeşil taş yığınlarının meydana gelen bu Cebel-i Rahme tepesinde irad etmiştir.
 
Müzdelife Arafat ile Mina arasında bulunan, Arafat'tan 7 km. uzaklıkta olan bir bölgenin adıdır. Arefe günü (9 Zilhicce) güneş battıktan sonra Arafat'tan buraya gelinir. Akşam-yatsı namazı burada cem edilerek kılınır. Gece burada geçirilerek sabah namazından sonra Mina bölgesine gidilir. Müzdelife'de bir müddet durmak (VAKFE) vaciptir.Mina'da şeytana atılacak olan (nohuttan büyük, fındıktan küçük) 70 er taşcık buradan toplanır.
 
Mina Mekke'nin doğusundaki dağların eteğinden Arafat'a giden yol üzerinde bulunan bir yerin adıdır.Hac ibadeti esnasında kurban kesilen ve cemre (şeytan) taşlamak için gidilen yerdir. Harem sınırları içinde olup Müzdelife ile Mekkearasındadır. Mekke'den 7 km. uzaklıktadır. Akabe biatlari de cemre-i Akabe'nin yakınında bir mahalde yapılmıştır.
 
Mescid-i Cin Cin Mescidi, Cin Sûresi’nin indiği yerde inşa edilmiş olan mescittir. Cennet'ül Mualla mezarlığına giderken, solda Mekke tarafındadır. Peygamberimiz (s.a.v.) efendimiz birkaç defa olmaküzere cinlerle burada görüşüp, namaz kıldırmışlardır.
 
Medine-i Münevvere'yi Ziyaret Müslümanın İslami duyarlılığını daha da artıracak olan bu kutlu yolculuk, gerçekten Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanmanın önemli bir vesilesidir. Cenab-ı Hak, Peygamberini ziyarete gelenleri sever ve onların, onun huzurunda yapacakları duaları geri çevirmez. Hz. Peygamber de kendisini ziyarete gelenlere şefaat edeceğini bildirmiştir. Yolculuk esnasında, bol bol salatu selam getirilmeli ve Medine’ye yaklaştıkça bu daha da artırılmalıdır. Hacı, bu ziyaretin sıradan bir ziyaret olmadığını düşünerek büyük bir tevazu, saygı ve vakarla Medine’ye girmelidir.
 
Mescid-i Nebevi
Mescid-i Nebevi Peygamber Efendimizin yaptırıp namaz kıldırdığı, halifeler ve Osmanlı sultanları tarafından genişletilerek ve tamir edilerek zamanımıza kadar gelmiş olan mesciddir. Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde: MESCİDİMDE KILINAN BİR NAMAZ, MESCİD-İ HARAM HARİÇ BAŞKA MESCİDLERDE KILINAN BİN NAMAZDAN HAYIRLIDIR buyurarak medh etmiştir.
 
  
Ravza-i Mutahhara MESCİD-İ NEBİ içerisinde, Peygamberimizin kabr-i şerifi ile mescidin o zamanki minberi arasındaki yerdir. Peygamber Efendimizin: EVİMLE MİNBERİM ARASI, CENNET BAHçELERİNDEN BİR BAHçEDİR buyurarak medh ettiği Ravda-i Mütahhara'nın uzunluğu 22 metre, genişliği ise 15 metredir.İçerisinde Peygamber Efendimizin namaz kıldığı mihrabın da bulunduğu bu beyaz sütunlu kısım, Mescid'in diğer bölümlerinden ayrılmıştır. Öteki kısımların sütunları vehalı renkleri ayrı olduğu için rahatça bilinebilmektedir.
 
  
Cennet-ül Baki Medine-i Münevvere'nin mezarlığıdır. Bu mübarek kabristanda Peygamber Efendimizin amcası Hz. Abbas, torunu Hz. Hasan, damadı ve üçüncü halife Hz.Osman-ı Zinnureyn, halası Hz. Safiye, çocuğu Hz. İbrahim, kızı Rukiye, Fatıma vemübarek hanımları başta olmak üzere sahabe ve tabiundan birçok zevat medfundur.Bukabristandaki türbeler ve mezar taşları, Medine-i Münevvere, Osmanlı idaresinden çıktıktan sonra yıktırılmıştır. Şimdi etrafı duvarlarla çevrili olan bu kabristan bir tarla görünümündedir. Kıble yönüne göre Mescid-i Nebi'nin soltarafında, hemen yan tarafındadır.
 
  
Uhud Şehitliği Uhud, Medine’nin 5 km. kadar kuzeyinde bir dağın adıdır. Hicretin üçüncü yılında (M.625) İslam'ın yayılması sırasında hayatını kaybeden Peygamberimizin amcası ve şehidlerin efendisi Hz. Hamza ve 70 sahabenin kabirleri burada bulunmaktadır.   Hz. Peygamber, her yıl Uhud şehitlerini ziyaret eder ve onlara dua ederdi Uhud şehitlerini ziyaret etmek de müstehaptır.
 

Kuba Mescidi Peygamberimiz Hz. Muhammed, Mekke'den Medine'ye hicretleri esnasında, Medine'ye 5 km. mesafede bulunan Kuba'da 14 gün kalmıştı. Bu süre içinde Peygamberimiz orada bir mescid inşa etti ve burada namaz kıldı. Kur'an-ı Kerim'de takva üzere yapıldığı bildirilen ve İslâm âleminde cemaatle namaz kılınmak için yapılan ilk mescid budur. Kuba Mescidini ziyaret etmek ve burada iki veya dört rekat namaz kılmak müstehaptır. Bu mescidin ziyareti ile ilgili olarak Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Kim evinde güzelce temizlenip abdest aldıktan sonra, başka maksatla değil de sadece namaz kılmak için Kuba Mescidine giderse umre sevabı alır."(12) Hz. Peygamber sağlığında, Cumartesi günleri Kuba Mescidini ziyaret eder ve burada namaz kılardı.

 

 

Yedi Mescitler - Hendek Meydanı Hendek savaşının cereyan ettiği bu yere birbirlerine yakın küçük yedi mescid yapılmıştır.

 
Mescid-i Ebu Bekr (R.A) Gamame mescidinin 20 adım sağ arka kısmındadır. Mescid-i Nebi'den 445 adım uzaklıktadır. Giriş kapısının üzerinde Osmanlı Tuğrasını görmek mümkündür.
 
  
Mescid-i Ömer (R.A) Gamame mescidinin 105 adım sol ön kısmındadır. Mescid-i Nebi'den 530 adım uzaklıktadır. Hz. Ömer (R.A) ın evi burası olup devlet reisliğini bu mescidin olduğu yerden (evinden) yapmıştır.
 
Mescid-i Osman (R.A) Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Mescidinin kıble tarafında bulunmaktadır.
 
Mescid-i Ali (R.A) Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bayram namazlarını kıldırdığı yerlerden biridir.
Efendimiz, Gamame Mescidinin bulunduğu yerde bayram namazlarını kıldırmadan önce, bayram namazlarını burada kıldırmıştır.
Mescid-i Nebevi’den 290 m uzaklıktadır. 1662'de Medine'yi ziyaret eden Ebu Salim el-Ayyaşı, Hz. Peygamber'in muhtelif yerlerde bayram namazı kıldırdığını bunlardan üç tanesinin meşhur olduğunu kaydeder. Bunlardan birisi de Mescid-i Ebu Bekir'in hemen kuzeyinde, Hz. Osman evinde isyancılar tarafından kuşatıldığında Hz. Ali'nin Medine musallasında bayram namazını kıldırdığı yerdir. ilk defa Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilen Mescid-i Ali, 1990'da 882 m2'lik bir alan üzerine eski tarzına benzer bir şekilde yeniden inşa edilmiştir.
 
Mescid-i Kıbleteyn İslam'ın ilk yıllarında namazlar, Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya doğru kılınıyordu. Peygamber Efendimiz Kıble'nin Kâbe olmasını, yani namazların Kâbe'ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah'tan gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra Şaban ayının 15. günü (Berat Kandilinde) Hz. Peygamber, Seleme oğulları mahallesinde öğle veya ikindi namazının farzını kıldırdığı esnada, ikinci rekatın sonunda aşağıdaki âyet-i kerime indi: "... Seni elbette, hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde hemen Mescid-i Haram'a (Kâbe'ye) doğru dön. (Ey mü'minler) siz de nerede olursanız olun, (namazda) oraya doğru dönün.
 
Cuma Mescid-i Peygamberimiz Hz. Muhammed'in  Medine'ye gelirken  durduğu Rânunâ denilen yerde, öğle namazı vakti gelmişti. Burada yanında bulunanlarla birlikte Cuma namazı kıldı ve hutbe okudu. Peygamberimizin ilk defa kıldığı Cuma namazı budur. İlk okuduğu hutbe de burada okuduğu hutbedir. Şimdi bu yerde "Mesci-i Cuma" adıyla büyük bir cami bulunmaktadır.
 
Gamame Mescid-i Medine'de Rasulullah (sas)'in istiska (yağmur isteme) namazı kıldığı ve namaz biter bitmez yağmurun yağmaya başladığı bölgede sonradan yaptırılan mescidin adı Gamame Mescidi'dir.

 

[table “ID” not found /]